İstanbul'un kalabalık ve tarihi sokaklarından birinde yer alan küçük bir dükkân, birçok insanın dikkatini çekiyor. Bu dükkanın sahibi Nejat Bey, 44 yıldır antikacılık yaparak geçmişin seslerini günümüze taşıyor. Özellikle gramofon koleksiyonu ile öne çıkan Nejat Bey, her bir gramofonun sadece bir müzik aleti değil, aynı zamanda birer hikaye taşıdığını savunuyor. Onun gözünde her gramofon, geçmişten gelen bir dost, kaybolmuş melodilerin taşıyıcısıdır.
Gramofonlar, geçmiş dönemlerin müziğini dinlemek için kullanılan nostaljik araçlar. Nejat Bey, bu büyülü aletleri tamir edip restore ederek, onlara yeni bir hayat vermeyi oldukça önemsiyor. Kendisi, “Her gramofon bir tarih parçasıdır. Onların geçmişteki müzik dinleme kültürünü gelecek kuşaklara aktarmak benim görevim,” diyor. Bu tutkusunu genç yaşlarda keşfeden Nejat Bey, dalgalar halinde gelen antikacılığa olan ilgisini, zamanla bir meslek haline getirmiş. 1980’lerden itibaren gramofonların yükselişi, onun kariyerinde bir dönüm noktası olmuş; çünkü o yıllarda, eski eşyalara olan ilginin yeniden doğuşunu gözlemlemiş.
Nejat Bey, her bir gramofon hakkında detaylı bilgiye sahip. Hangi dönemde yapıldığı, hangi malzemelerin kullanıldığı ve hangi müzisyenlerin kayıtlarını taşıdığı gibi unsurlarla ilgileniyor. Bu bilgi birikimi, ona dükkanında gelen müşterilere sadece bir ürün satma değil, aynı zamanda bir hikaye anlatma fırsatı sunuyor. Müşterileri ile gramofonların geçmişini, müzikal miraslarını paylaşarak onlara duygu katmak, Nejat Bey’in en çok değer verdiği şeylerden biri. “Bir gramofon alırken, sadece müzik değil; birlikte getireceği anılar, duygular da önemlidir,” diyerek, her satışın ardında bir hikaye yattığını vurguluyor.
Yıllarca süren bu tutkulu yolculuğunda Nejat Bey, antikacılığın yanı sıra gramofon buluşma noktası haline de gelmiş. Dükkanında düzenlediği etkinlikler ve dinletiler aracılığıyla, gramofon meraklılarını bir araya getiriyor. Bu etkinlikler, yalnızca müziği dinlemekle kalmayıp, eski müziği yeniden yorumlayan sanatçıların performanslarını da içeriyor. Böylece asırlık melodiler yeniden hayat buluyor.
Son yıllarda gramofonların popülerliği artarken, Nejat Bey; gençlerin bu nostaljik müzik formatıyla ilgilenmelerini görmekten mutluluk duyuyor. “Dijital müziğin hüküm sürdüğü günümüzde, eskiye özlem duyan gençler beni çok sevindiriyor,” diyerek bu dönüşümün özel bir yönü olduğunu belirtiyor. Gençlerin, gramofonları sadece eski bir müzik aleti olarak değil, kültürel bir simge olarak algılaması, Nejat Bey’in misyonunu destekliyor.
Nejat Bey aynı zamanda, gramofonların bakımı ve onarımı konusunda birçok insana eğitim veriyor. Bu eğitimler, gelecekte antikacılık sektörüne katkıda bulunacak gençlerin yetişmesini sağlıyor. Hatta birçok katılımcının, eğitimlerin ardından kendi gramofon atölyelerini kurduğu belirtiliyor. “Her biri benim öğrencim gibi, onların her başarısı benim için büyük bir mutluluk kaynağı,” diyor. Antikacılık sadece bir iş değil, aynı zamanda geçişlerden, nesillerden gelen bir kültürel mirasın devamını sağlamanın bir yolu olarak görülüyor.
Nejat Bey, günlük hayatta birçok insanın kaybettiği bu müzikal değerlerin altında yatan anlamı ve önemini vurgulamak için bir nevi korunma görevi üstleniyor. “Eski eşyaların sadece kullanım amacı yoktur; onların ruhu, duyguları vardır,” diyerek geçmişle olan bağın kıymetli olduğunu ima ediyor. O, bu tutku dolu yolculuğuna devam ederek, gelecekte daha birçok genç antikacı yetiştirmeyi ve gramofon meraklıları için yeni hikayeler yazmayı amaçlıyor.
Sonuç olarak, Nejat Bey 44 yıllık antikacılık yolculuğu ile geçmişi günümüze taşırken, gramofonların büyüleyici dünyasını da yaşatmaya devam ediyor. Müzik, anılar ve nostalji dolu bir seyahat sunan dükkanı, geçmişe özlem duyan herkes için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir durak haline geliyor. Nejat Bey’in işine olan sevgisi ve bu sevgiyi çevresine yayma çabası, sadece bir antikacıdan daha fazlasını ifade ediyor; o, bir tarih koruyucu ve geçmişin sesi olmaya devam ediyor.