18 Ekim 2023 tarihinde İstanbul'un Bakırköy ilçesinde meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki deprem, özellikle metruk binalarda ciddi hasarlara yol açtı. Bu deprem sonucu, ilçedeki bir metruk bina kısmen çöktü ve aniden meydana gelen bu durum, çevrede büyük bir panik yarattı. Olayın ardından bölgeye yönlendirilen acil hizmet ekipleri, olayın boyutlarını incelemek ve gerekli güvenlik önlemlerini almak için hızlı bir biçimde harekete geçti. Vatandaşların güvenliğinin sağlanması ve olası yeni çökme riski nedeniyle çevre alanlarda güvenlik çemberi oluşturuldu.
İstanbul'un tarihi dokusunun yanı sıra, yapı stoğunun eski ve metruk binalarla dolu olması, deprem gibi doğal afetlerde büyük riskler taşıyor. Bakırköy’de meydana gelen bu olay, metruk binaların ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Çoğu zaman terkedilen ve bakımsız bırakılan bu yapılar, depremler sırasında büyük bir tehlike arz ediyor. Depremin büyüklüğüne ve etkisine bağlı olarak, bu tür binaların çökme ihtimali oldukça yüksektir. Bu durum, çevre halkının hayatını doğrudan tehdit etmektedir.
Bakırköy'de çöken binanın, uzun yıllardır kullanılmadığı ve yerel yönetim tarafından gözden geçirilmediği bildirilmiştir. Uzmanlar, böyle metruk yapıların acilen değerlendirilmesi ve riskli olanların yıkılması gerektiğine dikkat çekiyor. İstanbul'daki diğer metruk binaların durumu da bu olay ışığında tekrar değerlendirilmeli ve vatandaşların güvenliğini sağlamak adına adımlar atılmalıdır.
Olayın ardından Bakırköy Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı ekipler, hemen olay yerine intikal ederek gerekli güvenlik önlemlerini aldı. Çöken binanın etrafında güvenlik şeridi çekilerek insanların bu alandan uzak durması sağlandı. Vatandaşlara, deprem gibi durumlarda dikkat etmeleri gereken hususlar hakkında bilgilendirici broşürler dağıtıldı ve afet anında yapılması gerekenler anlatıldı. Ayrıca, bölgedeki diğer metruk binaların inceleme altına alınacağı ve tehdit oluşturan yapıların tespiti için bir çalışma başlatılacağı duyuruldu.
Bölge sakinleri, metruk binaların yangın, hırsızlık ve doğal afetler gibi birçok riski beraberinde getirdiği konusunda hemfikir. Çoğu kişi, bölgedeki bu yapıların derhal yıkılarak yerine daha güvenli binalar inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Sosyal medyada gündem olan olay, birçok vatandaşın konuya dikkat çekmesine sebep oldu. Ayrıca, İstanbul'da metruk binaların durumu ile ilgili tartışmalar yeniden alevlendi ve bu konuda harekete geçilmesi için yetkililere çağrılar yapıldı.
Bakırköy'deki bu trajik olay, İstanbul'un deprem gerçeğini bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Kentin deprem riskine karşı hazırlıklı olabilmesi için, sadece mevcut durumların değerlendirilmesi yeterli değildir. Ayrıca, halkın bilinçlendirilmesi, acil durum planlarının oluşturulması ve metruk binaların yıkılması gibi gerekli önlemlerin de bir an evvel hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için hepimizin üzerine düşen sorumluluklar bulunmaktadır. Yaşam alanlarımızın güvenliği için hep birlikte hareket etmek, şehirimizin geleceği açısından elzemdir.
Sonuç olarak, Bakırköy'de meydana gelen deprem ve sonrasında yaşanan çökme olayı, şehirlerin doğa olaylarına karşı ne kadar hazırlıklı olması gerektiğini bir kez daha göz önüne serdi. Özellikle metruk binalar gibi göz ardı edilen risk faktörlerinin acil olarak ele alınması, İstanbul'un doğal afetler karşısında daha dirençli bir şehir olmasının temel öğelerinden biridir. Yerel yönetimlerin, halkın güvenliğini sağlama konusundaki sorumluluklarını yerine getirmesi ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri alması bekleniyor.