Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Srebrenitsa Soykırımı’nın yıldönümünde yaptığı açıklamada, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birine dikkat çekerek, adaletin sağlanması ve toplumsal barışın tesis edilmesi gerektiğini vurguladı. Bosna’daki Srebrenitsa kasabasında, 1995 yılında Bosnalı Sırp güçleri tarafından gerçekleştirilen soykırım, 8.000’in üzerinde Boşnak erkeğinin ve gencinin hayatına mal olmuş, bu olay dünya genelinde büyük bir infiale yol açmıştı. Yılı dönümü her yıl anılmakta ve geçmişin izlerinin geleceğimizi şekillendirmesi adına hatırlanması gerektiğine dair çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Srebrenitsa Soykırımı’nın yıldönümünde yayımladığı mesajında, “Srebrenitsa, insanlığın yaşadığı en büyük felaketlerden birinin adıdır” diyerek, soykırımın acı dolu hatıralarının asla unutulmaması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin, Srebrenitsa Soykırımı’na karşı tarihi bir sorumluluğa sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, bundan sonraki süreçte benzer acıların bir daha yaşanmaması için insanlığın birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti. “Adalet, geçmişin acılarını unutturamaz fakat hatırlamak, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmamız için bir fırsattır” diyen Erdoğan, bu tür olayların önüne geçmenin yalnızca politik bir sorumluluk değil, aynı zamanda insani bir görev olduğunu da hatırlattı.
Erdoğan ayrıca, sosyal medya üzerinden yayımladığı mesajında, Srebrenitsa’da hayatını kaybedenlerin anısına saygı duruşunda bulunarak, bu trajik olayın sadece bir etnik grubun değil, tüm insanlığın kaybı olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. “Geçmişimizi hatırlayarak geleceğimize daha umutla bakmalıyız. Hiçbir insan, ırkı, dini veya etnik kökeni nedeniyle hedef olmamalıdır” ifadelerini kullanan Erdoğan, tüm dünya toplumlarına bu tür insanlık suçlarını unutmama ve hatırlama çağrısında bulundu. Srebrenitsa’nın sadece Bosna-Hersek için değil, dünya barışı açısından önemli bir sembol olduğunu da açıklayan Erdoğan, “Bu acı tecrübelerden ders almak, dünyanın daha güvenli ve adil bir yer haline gelmesine yardımcı olabilir” dedi.
Son olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Srebrenitsa Soykırımı’nın yıldönümünde, sadece geçmişin acılarını hatırlamanın önemine değinmekle kalmayıp, gelecekte bu tür olayların yaşanmaması için gerekli tüm adımların atılacağına söz verdi. Türkiye’nin, bölgede barış ve istikrar sağlamak için gereken her türlü çabayı göstereceğine ve bu konuda sözde kalmayıp, somut adımlar atacağına dair inancını dile getirdi.
Bu özel gün dolayısıyla Türkiye’de de çeşitli anma etkinlikleri düzenlenecek. Sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve uluslararası insan hakları dernekleri, Srebrenitsa anısına sempozyumlar ve sergiler organize ediyor. Srebrenitsa Soykırımı’nın yıldönümü, her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın dört bir yanında birçok insan tarafından anılacak. Bu anmalar, unutmamak ve unutturmamak adına oldukça büyük bir önem taşıyor. Gerek sosyal medya üzerinden, gerekse yerel etkinliklerle sembolik dayanışma sağlanacak. Birçok ülkede, Boşnak toplumunun yaşadığı travmaların simgesi haline gelen bu olay, dayanışma ve adalet için mücadele edenlerin bir araya gelmesi için bir fırsat sunmaktadır.
Erdoğan’ın açıklamaları, sadece Srebrenitsa değil, diğer savaşların da getirdiği kayıpların hatırlatılması ve barış için durmadan çalışılması gerektiğini gösteriyor. Bölgedeki ve dünyadaki tüm toplumların, barış içerisinde yaşamasını sağlamak için gereken çabayı göstermesi gerekiyor. Unutulmaması gereken en önemli şey, geçmişte yaşananların sadece bir hikaye olmadığını, toplumların ve bireylerin her birinin bu hikayenin bir parçası olduğudur. Dolayısıyla, geçmişle barış yapamadığımız sürece geleceğe umutla bakabilmemiz mümkün olmayacaktır.
Erdoğan’ın Srebrenitsa Soykırımı ile ilgili yapmış olduğu açıklamalar, Türkiye’nin, bu tür insanlık suçlarına karşı duruşunu netleştirmiştir. Türkiye’nin uluslararası platformlarda da Srebrenitsa Soykırımı’nın tanınması ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için üzerine düşen görevi yerine getirmeye hiçbir zaman tereddüt etmediği mesajını vermekte ve toplumlar arası barışın sağlanması için gerekli olan adımların atılması yönünde çağrıda bulunmaktadır.