ABD’de uzun yıllardır ikamet eden FETÖ elebaşı terörist Fetullah Gülen’in öldüğü ve gizlice toprağa verildiği haberi dünya basınında yankı buldu. FETÖ’nün karanlık emellerini gerçekleştirmek için çeşitli faaliyetler yürüten Gülen, terör örgütü lideri olarak arandığı ve ülkesine yönelik pek çok suçtan sorumlu tutuluyordu. Gülen’in sağlık durumu son yıllarda bozulmuştu ve ölüm haberi ardından ABD’de dar bir katılımla cenaze töreni düzenlendi.
ABD’deki kaynaklardan alınan bilgilere göre, Gülen’in cenazesi yoğun güvenlik önlemleri altında, yalnızca örgütün üst düzey bazı üyelerinin katıldığı kapalı bir törenle defnedildi. Gülen’in defnedildiği yer hakkında ise ayrıntılı bilgi verilmezken, basına herhangi bir görsel ya da katılımcı listesi sunulmadı. Bu gizlilik, Gülen’in örgüt içinde yarattığı kaos ve suç faaliyetleri nedeniyle hem yerel halk hem de dünya kamuoyunda şüpheyle karşılandı.
FETÖ elebaşı Gülen, Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin bir numaralı sorumlusu olarak gösteriliyordu. Türk halkı için acı ve kayıplarla dolu o gecenin planlayıcısı olarak bilinen Gülen, örgütünün küresel çapta yayılmasını sağlayarak, çeşitli ülkelerde eğitim, medya ve finans alanlarında etkisini sürdürüyordu. Türkiye uzun yıllardır Gülen’in iadesini talep etmiş ancak bu talepler ABD tarafından karşılanmamıştı.
Gülen’in ölümünün ardından, örgütün geleceği ve liderlik konusundaki tartışmalar gündemde. Uzmanlar, Gülen’in ölümü sonrası örgütün çözülme sürecine girebileceği ya da yerini yeni liderlere bırakabileceği görüşünde. Bu gelişme, FETÖ’nün faaliyetlerini izleyen birçok ülke tarafından yakından takip ediliyor. Gülen’in ölümünün ardından, örgütün dağılmaya başlayıp başlamayacağı ve bölgesel etkilerinin azalıp azalmayacağı önümüzdeki günlerde daha net ortaya çıkacak.