Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan yazar Süha Oğuzertem, geçirdiği trajik bir yangın sonucunda hayatını kaybetti. Kendisi, hem edebi eserleriyle hem de entelektüel duruşuyla birçok okurun gönlünde taht kurmuş, toplumun sosyal ve kültürel meselelerine duyarlı tavırlarıyla hatırlanmıştır. Oğuzertem’in kaybı, sadece kişisel bir trajedi değil, aynı zamanda Türk edebiyatı ve kültürü için de büyük bir kayıp anlamına geliyor. Yaşamı boyunca birçok esere imza atmış olan Oğuzertem'in anısı, edebiyatımızda uzun yıllar sürdürülecek bir etki bırakacak.
Süha Oğuzertem, 1980’li yıllardan itibaren kaleme aldığı roman, deneme ve hikaye kitaplarıyla tanınmıştır. Eserlerinde genellikle toplumsal meseleler, bireyin varoluşsal sorgulamaları ve kültürel yarılmalar gibi konuları ele almıştır. Oğuzertem, yazılarında derin bir analiz yeteneği ve çarpıcı üslup kullanarak okuyucularını düşünmeye sevk etmiş, pek çok eseri ödüllerle taçlandırılmıştır. ``Düşler ve Gerçekler'', ``Yalnızlığın Mürekkep Renkleri'' gibi eserleri, Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiş ve çeşitli edebiyat dergilerinde geniş yankı uyandırmıştır. Onun yazım tarzı, sade bir dil ile zengin bir anlatım arasında bir denge kurarak okuyucunun zihninde kalıcı izler bırakmıştır.
Oğuzertem, yaşadığı yangın olayı esnasında yalnızdı. Yangının nasıl çıktığı henüz netlik kazanmazken, olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını kontrol altına aldı. Ancak ne yazık ki, müdahale süresi yetersiz kalmış ve Oğuzertem olay yerinde hayatını kaybetmiştir. Ailesi, dostları ve hayranları büyük bir üzüntü içinde, kaybın üzerinden henüz birkaç gün geçmiş olmasına rağmen, sosyal medyada birçok duygu dolu paylaşımda bulundu. Bu tür bir olayın ardından, yangın güvenliği ve toplumsal bilinçlenme üzerine ciddi bir farkındalık yaratması gerektiği bir kez daha hatırlatıldı. Türkiye'nin çeşitli illerinde yazarın anısına yapılan etkinlikler, Oğuzertem’in eserlerinin tartışılmasına ve onun edebi duruşunun önemine dikkat çekiyor.
Süha Oğuzertem’in kaybı, yazdığı eserlerin değeri ve yapıtlarının okuyucular üzerindeki etkisi açısından düşündürücü bir tablo ortaya koyuyor. Yazarın edebiyat dünyasına kazandırdığı eserler ve onun arkasındaki derin düşünceler, onun anısının yaşatılmasını sağlayacaktır. Okurlar, yazarın kitaplarıyla sosyokültürel meseleleri daha iyi anlamaya çalışacak ve Oğuzertem’in düşünceleri, onun vefatından sonra da yaşamaya devam edecektir. Edebiyatımızın önemli bir parçası olan Süha Oğuzertem’i daima saygıyla anacağız.